İSLÂM’DA HURAFENİN YERİ YOKTUR (4) PDF 
Cuma, 08 Mart 2024 00:00

İSLÂM’DA HURAFENİN YERİ YOKTUR (4)

(...dünden devam)

Bu âyetlerde anlatılanları şöyle özetleyebiliriz: Yüce Allah, yeryüzünde bulunan güzel şeyleri insanlara helâl kılmıştır. Esasen bunları insanlar için yaratmıştır. Hakkında ilâhî bir yasak gelmeyen her şey mübahtır. Bazı insanlar, vehimlerine dayanarak Allah'ın yarattığı nimetleri haram sayarlar. Bu düşünceler, şeytanın telkinleridir. Allah'ın haram kılmadığı şeyi kimse haram kılamaz. Mü'minler, insanların açık düşmanı olan şeytana uyarak Allah'ın nimetlerini haram kılmaya kalkmamalıdırlar. Şeytan daima insana kötülüğü, aşırılığı emreder. İnsanları, bilmeden Allah'a iftira etmeğe sevk eder; “Allah şunu yasaklamıştır, şu haramdır" demelerini ister ki onları Hakk’ın yolundan çıkarıp evhâm ve hurâfeler yoluna soksun.

Çoğu insan, şeytanın yoluna, kendi vehimlerine kapılıp doğru yoldan sapmıştır, artık onların ardından gelen nice nesiller de körü körüne onları taklid edip batıl yolda yürümüşlerdir. Bu insanlara gittikleri yolun yanlışlığı gösterilip hak yola davet edilseler, bir türlü körü körüne saplandıkları taklid bataklığından çıkamazlar. Gittikleri yolun yanlışlığı ispat edilse, onlar atalarının gittiği yolun doğru olduğuna inanır, bir türlü ondan ayrılmazlar. ”Üstâd böyle dedi, onun dediği doğrudur" diye ısrar ederler. Bilmezler ki hatâdan salim olan yalnız Allah'tır. Peygamberler hariç, her insan hatâ edebilir. Peygamberden başka hiç kimseyi körü körüne taklit doğru olamaz.

İşte kendilerine doğru yol gösterildiği halde yine eğri yollara sapan, batıl düşüncelere dalan kimseler, kendilerini toparlayıp yola sokmağa uğraşan çobanın sesini duyup, söylediği sözlerin manâsını anlamayan hayvanlara benzerler. Peygamberler, onların varisleri olan bilginler, şu sapık insanları yola getirmek için kendilerine nice deliller gösterirler, nice hikmetli konuşmalar yaparlar ama bunlar bir türlü söz anlamazlar. Tıpkı çobanın sesini işitip sözlerinin manâsını anlamayan hayvanlar gibi peygamberlerin ve bilginlerin sözlerini anlamayıp düştükleri sapıklık içinde bocalar, dururlar.

Salih ataların yolunda gitmek iyidir. Fakat onların ilerlediği gibi ilerlemeğe devam etmek gerekir. Eskilerin gelmiş olduğu noktada kalmak, bir adım dahi ileri gitmemek, hattâ onların vardığı fikrî seviyeden daha geride kalmak, İslâm’ın ruhuna aykırıdır. Her nesil, kendi toplumunu daha ileriye götürmekle yükümlüdür. Salih ataları takib edip ilmen ve ahlâken ilerlemek lâzımdır. Ancak îmândan ve ilimden yoksun ataların yolunda gidilmez. İşte Kur'ân bunu anlatıyor.

(devamı yarın..)

 

 

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş