KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI: MODERNİZM (3) PDF 
Çarşamba, 20 Mart 2024 00:00

KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI: MODERNİZM (3)

(...dünden devam)

İlk Prensiplere Dönme:

İslâhın en çarpıcı karakteri, “İlk prensiplere dönme” çabasıdır. Bundan dolayıdır ki Selefiyye olarak adlandırılan Yenilikçiler, gericilikle de suçlanmışlardır. İlk prensiplere dönme eylemi, tarihsel bir argümandan kaynaklanıyordu. Kur’ân’dan çıkarılmış bulunan bu düşünce şöyle özetlenebilir:

İslâm Kur’ân’da açıklanan ile {: “Kitâb’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık.” (En‘âm: 55/38), “Bugün sizin için dîninizi olgunlaştırdım, size ni‘metimi tamamladım ve size dîn olarak İslâm’a râzı oldum.” (Mâide: 110/3)}, Allah’ın vahyi ile konuşan: 3- O hevâ'dan konuşmaz. 4- O(nun okuduğu Kur'ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.” (Necm: 23/3-4)} Peygamber’in öğretileridir. {İşte vahiy dini bunlardır. Din sadece Allah’tan ve Peygamber’den öğrenilir: Ey inananlar, Allah’a itâ‘at edin, Elçiye ve sizden olan buyruk sâhibine itâ‘at edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; –Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız– onu Allah’a ve Elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” (Nisâ: 98/59)} Müslümanlar, Allah Resûlü’nün getirdiği tüm emirleri uygulamak zorundadırlar: Elçi size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azâbı şiddetlidir.” (Haşr: 95/7)

Sonuç itibariyle Yenilikçilere göre İslâm, iki kaynağa, yani Kur’ân’a ve Sünnete inanmaktan ibarettir.

Hareketin meşrû‘ delîli Enes ibn Mâlik (ö. 179/795) tarafından rivâyet edilen hadîstir: “Lâ yasluhu âhiru hâžihî’l-ummeti illâ bimâ yasluhu bihî evveluhâ: Bu ümmetin âhiri, ancak evvelinin düzeldiği şeyle düzelir.” Bunun anlamı şudur: Ümmetin düzelmesi, Kur’ân ve Sünnetten ibaret olan İslâm temeline dönmekle mümkün olur (Bkz. Reşîd Rızâ, Tefsîr: 9/293, 10/437, 11/210; Şihâb, Mart, 1939, s. 58).

a) Kur’ân, dinî hukukun (şerî‘atin) temel kaynağıdır:

Kur’ân dinin temelidir (R. R. Tefsîr: 1/369, 7/139, 198, 9/326; İbn Bâdîs, Şihâb, Şubat 1936, s. 95). Esasen Kur’ân, dinin kendisidir (Tefsîr: 6/154-167, 7/139, 198; 9/326). Kur’ân vahyi ile din tamamlanmıştır: Bugün sizin için dîninizi olgunlaştırdım” (Mâide: 110/3). Reşîd Rızâ, İbn Abbâs’ın ve Selefin çoğunluğunun görüşünü esas alarak diyor ki: “İnancın, ahkâm ve ahlâkın ana kaynağı Kur’ân’dır.” (Tefsîr: 6/166, dip not). Böylece Kur’ân, dinin baş kaynağı görülmektedir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş